DIDF - Turks Festival

Festival voor verbondenheid en solidariteit

Stadsprogrammering

Precies veertig jaar geleden kwamen wij als levende en werkende migranten hier in Nederland bijeen. Wat ons samenbracht leek op het eerste gezicht onze taal en cultuur, maar in werkelijkheid was de reden veel groter. We deelden dezelfde problemen als arbeiders en werkenden overal ter wereld. Daar bovenop kwamen nog de moeilijkheden van het migrant-zijn.

Daarom begonnen wij veertig jaar geleden met een droom. Wij wilden leven in een samenleving waar niemand uitgesloten wordt om zijn taal, geloof, afkomst of geslacht; waar gelijkheid en rechtvaardigheid werkelijkheid worden; waar vriendschap en solidariteit de boventoon voeren.

We zien vandaag dat er nog meer solidariteit en strijd nodig zijn om deze droom te verwezenlijken. Terwijl er miljarden worden uitgegeven aan oorlogen en vernietiging, gaan de levensstandaarden van arbeiders en werkenden achteruit. Terwijl racisme en discriminatie steeds verder worden aangewakkerd, wordt onze oproep tot vriendschap en solidariteit belangrijker dan ooit.

Daarom komen we samen op het festival van verbondenheid en solidariteit: om onze hoop te laten groeien, om onze liederen uit volle borst te zingen en om met de vreugde van saamhorigheid onze stem krachtiger te laten klinken.

Sta op, kom erbij! Voeg jouw stem toe aan de onze, zet jouw hart naast dat van ons! Want samen zijn we sterk!

Birlik ve dayanışma festivali

Bundan tam 40 yıl önce burada yaşayan işçi ve emekçi göçmenler olarak bir araya geldik. Bizi bir araya getiren, ilk bakışta aynı dili konuşmak ve aynı kültüre sahip olmak gibi görünse de aslında bundan çok daha büyük bir sebebimiz vardı. Bütün dünyanın işçileri ve emekçileriyle aynı sorunları yaşıyorduk. Bunlara bir de göçmen olma sıkıntıları ekleniyordu.

Bu yüzden, bundan tam 40 yıl önce bir hayal ile çıktık yola. Kimsenin dilinden, dininden, ırkından, cinsiyetinden dolayı dışlanmadığı; eşitlik ve adalet kavramlarının hayata geçtiği, dostluk ve dayanışma duygularının hâkim olduğu bir toplumda yaşamak istiyorduk.

Bugün dünyanın geldiği noktada bu hayali gerçeğe dönüştürmek için daha fazla dayanışmaya ve daha fazla mücadeleye ihtiyaç duyuyoruz. Bugün savaşlara ve yıkıma milyarlar harcanırken, işçi ve emekçinin yaşam standartları aynı oranda geri düşüyor. Irkçılık ve ayrımcılık her geçen gün daha da körüklenirken, bizim dostluk ve dayanışma çağrımız daha önemli bir ihtiyaç hâline geliyor.

İşte bu yüzden birlik ve dayanışma festivalinde bir araya geliyoruz: umudumuzu yükseltmek, hep bir ağızdan türkülerimizi söylemek ve birlikte olmanın coşkusuyla sesimizi daha da güçlü çıkarmak için.

Hadi kalk, sen de gel! Sesini sesimize kat, yüreğini yüreklerimizin yanına at! Çünkü birlikte güçlüyüz!

Lees meer